BIST 9.449
DOLAR 39,60
EURO 46,09
ALTIN 4.226,11
HABER /  GÜNCEL

Gazeteci Fatih Altaylı gözaltına alındı nedeni Cumhurbaşkanını tehdit etmek

Gazeteci Fatih Altaylı, Teşvikiye'deki evinden gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan tehdit içerikli sözleri nedeniyle gözaltına alınmıştır" dendi. Fatih Altaylı'nın eşi Hande Atalay sosyal medya hesabından 'Az önce Fatih'i aldılar nereye götürdüler bilmiyoruz' diye yazdı.

Abone ol

Emniyet kaynaklarından edinilen bilgiye göre Fatih Altaylı, hakkında yürütülen bir soruşturma kapsamında Savcılık talimatıyla Güvenlik Şube ekiplerince gözaltına alındı.

BAŞSAVCILIKTAN AÇIKLAMA

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Fatih Altaylı hakkında kendi ismiyle anılan “Youtube” sosyal medya kanalında 20/06/2025 tarihli yayında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan tehdit içerikli sözleri nedeniyle Cumhubaşkanını Tehdit (TCK md. 310/2 delaletiyle 106/1) suçundan re’sen soruşturma başlatılmış olup adı geçen şahıs İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne verilen talimat gereği bugün yakalanarak gözaltına alınmıştır.

YORUMU ÇOK TARTIŞILMIŞTI

Fatih Altaylı, 20 Haziran Cuma günü yeni bir video yayımladı. Videoda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığa devam etmesine halkın yüzde 70'inin karşı olduğu dile getirilirken Altaylı, gözaltına alınmasına sebep olan şu yorumu yaptı:

- "Geçmişine bak bu millet yakın geçmişinden de söz etmiyorum. Uzak geçmişine bak. Abi bu millet padişahını boğmuş bir millettir. Hoşuna gitmediği zaman, istemediği zaman. Az uz değildir öldürülen suikaste kurban giden Osmanlı padişahı. Ya boğazlanan veya intihar etti süsü verilen”

Eşi Hande Altaylı yazdı
Altaylı'nın evinden gözaltına alınmasını eşi Hande Altaylı attığı twitle duyurdu. 

Gazeteci Fatih Altaylı gözaltına alındı nedeni Cumhurbaşkanını tehdit etmek - Resim: 0

Fatih Altaylı'nın gözaltına alınmasına ilişkin tepkiler

Fatih Altaylı'nın gözaltına alınmasına tepki gösteren CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

Saraydaki danışman sabah 'suyun ısınmaya başladı' diyerek hedef gösteriyor, seyyar giyotin harekete geçiyor, akşamına gazeteci Fatih Altaylı gözaltına alınıyor. Tarihi olayları hatırlatan bir cümle kuran Fatih Altaylı, sözde Cumhurbaşkanı’nı tehdit etmiş. Gazeteciden korkan, gençlerden korkan, kadınlardan korkan, milletten korkan bir iktidarla karşı karşıyayız. Ama artık hiç kimseyi baskıyla sindiremezsiniz. Fatih Altaylı gazetecidir, bir an önce serbest bırakılmalıdır.

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan: "Fatih Altaylı hakkında hukuka aykırı şekilde uygulanan gözaltı kararı, sadece bir gazeteciyi susturma çabası değil, halkın haber alma hakkına açık bir tehdittir."

Ümit Özdağ: ''Fatih Altaylı’nın gözaltına alınması, artık hiçbirimizin 'sıra bana gelmez' diyemeyeceği bir eşiğe işaret ediyor. Bu ülkede gazetecilik yapmak, yazmak, konuşmak; iktidarın çizdiği sınırları aştığınız anda suç sayılıyor. Çünkü muktedirler artık fikri susturamıyor, onun yerine sahibini susturmayı tercih ediyor. Bu; hukuk devleti değil, korku rejiminin habercisidir. Biz biliyoruz: Susturulan bir gazeteci, yalnızca bir kişi değildir. Susturulan, halkın gerçeklere ulaşma hakkıdır. Susturulan, eleştiridir, sorgulamadır, düşüncedir. Ve susturulan her ses, iktidarın meşruiyetinden bir parça daha koparır. Bugün Fatih Altaylı, yarın bir başkası. Çünkü bu bir istisna değil; bir sistemdir. Düşman ceza hukuku, muhalifi 'suçlu', gazeteciyi 'tehdit', fikri 'tehlike' olarak kodlayan sistematik bir çürümedir. Altını çiziyoruz: Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğüne ve birleştirici değerlerine kastetmediği müddetçe hiçbir görüş suç değildir. Basın özgürlüğü, sadece duymak istediklerimiz için değil, duymaya tahammül edemediklerimiz için de gereklidir. Bu bir tercih değil; bir duruştur. Bugün konuşmazsak, yarın konuşacak kimse kalmaz.''

Muharrem İnce: "Rakiplerini zindana at, gazeteciyi gözaltına alarak sustur, eleştireni hedef göster… Böyle mi yöneteceksiniz ülkeyi? Devlet intikam duygusuyla, nefretle, tehditle yönetilmez. Korku salarak bu milleti sindiremezsiniz. Türk milleti boyun eğmez, susmaz, diz çökmez."

Ali Mahir Başarır: "Rakiplerini zindana at, gazeteciyi gözaltına alarak sustur, eleştireni hedef göster… Böyle mi yöneteceksiniz ülkeyi? Devlet intikam duygusuyla, nefretle, tehditle yönetilmez. Korku salarak bu milleti sindiremezsiniz. Türk milleti boyun eğmez, susmaz, diz çökmez."

Deniz Yücel: "Cumhurbaşkanı Başdanışmanı sosyal medyadan Fatih Altaylı’yı hedef gösteriyor, akşamına Fatih Altaylı hakkında 'Cumhurbaşkanını tehdit' suçundan re’sen soruşturma başlatılıyor ve gözaltına alınıyor. Bu hukuksuzluklar yüzünden artık bu ülkede hiç kimse kendini güvende hissetmiyor. İktidar da, adalet de her geçen gün güvenilirliğini kaybediyor. İşte AKP Türkiye’si… İşte bağımsız ve tarafsız yargı… İşte ileri demokrasi… YouTube kanalında başarılı yorumlarıyla halka ışık tutan, yılların gazetecisi Fatih Altaylı ve daha birçok gazetecinin muhalif düşüncelerinden dolayı cezalandırılması kabul edilemez. Bu güvensizlik ve hukuksuzluk ortamını yaratanlar, basını, medyayı, siyaseti, iş dünyasını yargı eliyle dizayn etmeye çalışanlar, günü geldiğinde hukuk önünde hesap verecekler!"

Burhanettin Bulut: "Talimatla işleyen yargı… Cumhurbaşkanı danışmanı çıkıp gazeteciye 'suyun ısındı' diyor, Fatih Altaylı gözaltına alınıyor. Adaletin sıcak-soğuk ayarı Saray’dan yapılıyor. Bu devlet değil, tehdit mekanizması. Bu hukuk değil, siyasi intikam. Bu düzen değil, saray rejimi."

Zeydan Karalar: "Gazeteci Fatih Altaylı’nın gözaltına alınması; ifade ve basın özgürlüğüne yönelik bir engellemedir. Sürecin hukuk çerçevesinde adil ve kamu vicdanını rahatlatacak şekilde yürütülmesini temenni ediyoruz."

Gökan Zeybek: "Adalet terazisi çoktan devrildi. Yargı, bağımsız karar alma yetisini yitirmiş, siyasi otoritenin söylemleriyle yönlendirilen bir yapıya bürünmüştür. Hukukun evrensel ilkeleri yerini talimatla işleyen bir düzene bırakmıştır. Artık ifade özgürlüğü, iktidarın hoşnutsuzluğunu tetiklediği anda suç kapsamına alınmakta; yazmak, konuşmak, sorgulamak cezalandırılmaktadır. Sadece adalet sistemi değil, demokratik düzen ciddi bir kriz içindedir. Çağırsanız gidecek durumdayken gözaltına alınış biçimi hukukla bağdaşmıyor. Bir kez daha söylüyoruz; gazetecilik suç değildir. Konuşmak cesaret istiyorsa, biz cesareti büyüteceğiz. Gecenin en karanlık anı, sabaha en yakın olandır. Ve biz artık sabaha çok yakınız."

Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu: "Sayın Fatih Altaylı’nın yayınında sarf ettiği sözleri gerekçe gösterilerek gözaltına alınmış olması, hakkında soruşturma açılması; memlekette saltanat varmış, padişah varmış da bir de canına kastetmeye cesaret edilmesine müsaade edecek bir irade boşluğu doğmuş gibi bir ciddiyetsizlikle bizi karşı karşıya bırakır. Sayın Cumhurbaşkanı padişah mı ki, bu sözler tehdit olsun? Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir hukuk devletidir. Seçimle gelen, seçimle gider ve aksi düşünülemez. Dolayısıyla da bu sözlerin Sayın Cumhurbaşkanına tehdit olması söz konusu olamaz.

Devletin hukuka bağlılığının emaresi, temelde 'düşünce ve ifade özgürlüğünün' sınırlarını olabildiğince geniş ve herkes için eşit olarak tesis edebilmesidir. Eleştiriye tahammül gösterebilen, hukuku keyfiyetten uzak tutabilen, herkese ve her düşünceye aynı ölçülerle yaklaşabilen devlet, güçlü devlettir. Fikirleri suç, eleştiriyi tehdit, muhalif düşüneni şüpheli, itiraz edeni sanık sandalyesinde gören tavır, herkesten önce 'güçlü devlet' hedefimize zarar verir. Devletin vakarını 'muhalefet edene parmak sallama' keyfiyetine, 'tutup götürme' tehdidine eşitlemekten kaçınmak, devlet ciddiyetinin gereğidir."

OSZAR »